‘Yabancı Dil Olarak Türkçe Sınavlarında Kapsayıcı Uygulamalar Çalıştayı’ tamamlandı
Özel gereksinimli bireylerin ‘yabancı dil olarak Türkçe’ sınavlarında eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamak, adil, kapsayıcı, erişilebilir, sürdürülebilir sınav uygulamaları ve bireysel ihtiyaçlara duyarlı bir ölçme-değerlendirme yöntemi geliştirmek amacıyla Yunus Emre Enstitüsü, Millî Eğitim Bakanlığı, ÖSYM ve Türk Dil Kurumu iş birliğinde düzenlenen ‘Yabancı Dil Olarak Türkçe Sınavlarında Kapsayıcı Uygulamalar Çalıştayı’ tamamlandı.

Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ile Türk Dil Kurumu (TDK) iş birliğinde Ankara’da bir otelde düzenlenen ‘Yabancı Dil Olarak Türkçe Sınavlarında Kapsayıcı Uygulamalar Çalıştayı’ sona erdi. 3 gün süren çalıştaya Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Eren Ökten, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, YEE Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cahid Şenel, akademisyenler, hekimler, farklı üniversitelerden dil eğitimi ve ölçme değerlendirme uzmanları, engelli fertlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sınav tasarımcıları ve uygulayıcıları, Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten öğretmenler, özel eğitim alanında çalışan uzmanlar, özel gereksinimli fertler ve davetliler katıldı.
Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen özel gereksinimli öğrencilerin dil öğreniminde karşılaştığı engelleri aşmak, adil, erişilebilir, kapsayıcı ve bireysel ihtiyaçlara duyarlı bir ölçme ve değerlendirmeye tabi tutulmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen çalıştayda konuşan Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cahid Şenel, Türkçe öğrenmeye ilgili duyan geniş bir kitlenin bulunduğunu, bu kitle içerisinde çocuklar, farklı meslek grupları, Türk dilliler, iki dilliler ya da çok dillilerin olduğunu, kitle içinde ayrıca özel gereksinimli fertlerin bulunduğunu hatırlattı. Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde özel gereksinimli bireylerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Cahid Şenel, "Dil öğrenme süreçleri, akademik kariyer ve sosyal entegrasyon için kritik öneme sahip. Bu nedenle eğitim ve sınav sistemlerimizi onların ihtiyaçlarına göre uyarlamalıyız. Medikal uzmanlar, akademisyenler, STK’lar ve kurum temsilcileriyle ortak akıl oluşturarak kalıcı çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Hazırlanan ‘kapsayıcı sınav rehberi’ ile sınavları herkes için adil ve erişilebilir hâle getirilmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Çalıştayda konuşan Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Eren Ökten, “Bakanlık bünyesinde 2016 yılından itibaren yürütülen PİKTES (Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar İçin Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi) Projesi'yle yabancı çocukların nitelikli eğitime erişimlerinin ve sosyal uyumlarının sağlanması amacıyla yabancılara Türkçe öğretimine ağırlık verilmiş ve önemli adımlar atılmıştır” diye konuştu.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy ise, “2023 Ocak ayında ilk çalıştayımızı İstanbul'da yaptık. Sonra Türkiye'nin çeşitli yerlerinde beş veya altı merkezde otuzdan farklı üniversiteden öğretim üyesinin katılımıyla standardizasyon, kalibrasyon, soru yazarı, değerlendirici eğitimlerini yaptık, değerlendirici güvenirliği çalıştık, son noktaya da geldik. Aksilik olmazsa Eylül’de tüm Türkiye'de gerçek sınavımızı yapacağız” dedi.
Yabancı dil olarak Türkçe sınavlarının erişilebilirliğini artırmak ve özel gereksinimli bireylerin ihtiyaçlarına duyarlı uygulamalar geliştirmek amacıyla düzenlenen çalıştayın önemine dikkat çeken Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert ise, “Türkçe sınavlarının Avrupa Ortak Dil Referans Çerçevesi (CEFR) ile uyumlu, geçerli ve güvenilir olması, uluslararası tanınırlığımızı güçlendirecek” ifadelerini kullandı.
Türkiye Sağırlar Millî Federasyonu Başkanı Bülent Tekin, “Bu çalıştayın sağır toplumu için kritik bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Çünkü sağır bireylerin Türkçe öğreniminde ciddi zorluklarla karşılaştığını gözlemliyoruz. Özellikle dildeki soyut kavramlara odaklanma ve Türkçe kelime dağarcığını geliştirme konusunda sistemli bir desteğe ihtiyaç var. Çalıştayda üniversitelerden, kamu kurumlarından ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan geniş bir katılım var: Akademisyenler, yöneticiler ve saha çalışanlarıyla birlikte sorunları masaya yatırıyoruz” dedi.
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir lisede müdür yardımcılığı görevini yürüten ve çalıştay katılımcılarından olan görme engelli eğitimci Ali Öztürk de ilk ve ortaokulu görme engelliler okulunda okuduğunu, liseyi ise engeli olmayan arkadaşlarıyla birlikte Avcılar Lisesinde tamamladığını söyleyerek, “Çalıştayda, sınav yapılmadan önce engelliler için tedbirler tartışıldı. Üç gün boyunca akademisyenler, uzmanlar ve sahada çalışan öğretmenlerle birlikte kapsamlı bir çalışma yürütüldü. Görme engelliler, işitme engelliler, disleksi, asperger ve down sendromlular gibi çeşitli grupların ihtiyaçları masaya yatırıldı. Hazırlanacak raporun, ÖSYM'nin diğer sınavları için de yol gösterici olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Serabral Palsili Çocuklar Derneği (SERÇEV) Başkan Yardımcısı, Ankara Kent Konseyi Engelli Meclisi Genel Sekreteri ve Ankara Barosu Engelli Hakları Merkezi Divan Üyesi avukat Büşra Eröksüz ise şunları söyledi: “Kapsayıcılık, engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmak için eğitimden sağlığa, sosyal hayattan hukuki haklara kadar pek çok alanda mücadele gerektiren bir konudur. Engelli bireylerin eğitim hayatındaki en kritik engellerden biri de sınavlardır. Üniversite giriş sınavları, dil sınavları ve ALES gibi akademik süreçlerde ÖSYM ile iş birliği yaparak erişilebilir çözümler üretmeye çalışıyoruz. Serebral Palsili (SP) gibi kas kontrol yetersizliği durumlarında bireyselleştirilmiş uygulamalar büyük önem taşıyor. Çalıştayın çıktılarının yalnızca yabancıların Türkçe öğrenimi için değil, tüm sınav süreçlerinde yol gösterici olacağına inanıyoruz.”
Hacettepe Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Eğitimde ve Psikolojide Ölçme ve Değerlendirme Derneği (EPODDER) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nuri Doğan da çalıştayın, engelli bireylerin sınavlara erişimine yönelik uluslararası deneyimlerin Türkiye'ye yansıtılması açısından kritik bir rol oynadığı görüşünü dile getirerek, “ÖSYM'nin geçmişte aldığı önlemler ve STK'ların katkılarıyla, farklı engel gruplarının ihtiyaçları masaya yatırıldı. Her engel durumu için özel masaların oluşturulması, sorunların doğrudan aktarılmasını sağlayan önemli bir kazanım oldu. Çalıştayda diğer ülkelerin uygulamaları ve Türkiye'deki sınav süreçlerinden elde edilen veriler sentezlendi. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler, erişilebilir sınavlar tasarlanmasında önemli bir fırsat sunuyor” dedi.
7 ÇALIŞMA MASASI KURULDU
Konuşmaların ardından, özel gereksinimli fertlerin Türkçe öğrenirken karşılaştıkları zorluklar, sınav uyarlamaları ve erişilebilir ölçme-değerlendirme yöntemleri ele alındı. Çalıştay kapsamında kurulan tematik masalarda uzmanlar tartışmalara katılarak deneyimlerini paylaştı, önerilerde bulundu. Çalıştayda Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen engelli fertlerin sınav deneyimleri haritalandırıldı, sınav uyarlama ilkeleri ve uygulama önerileri geliştirildi ve sınav uygulayıcılarına yönelik kapsayıcı sınav uygulama rehberi taslağı hazırlandı. Görme Engelli Adaylar Masası, İşitme Engelli Adaylar Masası, Mental Retardasyonu, Yaygın Gelişimsel Bozukluğu, Özgül Öğrenme Güçlüğü, DEHB Olan Adaylar Masası, Bedensel Engelli, Süreğen veya Diğer Sağlık Sorunu Olan Adaylar Masası, Türk İşaret Dili Masası, Türkçe Öğretimindeki Uygulamalar Masası ve Çocuklar İçin Türkçe Öğretimindeki Uygulamalar Masası olmak üzere, 7 tematik masanın çıktıları toplanarak ortak bir rapor oluşturuldu.