TBMM Genel Kurulu'nda sözde 'Ermeni Soykırımı' tartışması

TBMM Genel Kurulu, 'Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde (KHK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl başkanlığında toplandı. Genel Kurul’da kanun teklifinin 12'nci maddenin görüşmeleri esnasında DEM Parti ve İYİ Parti vekilleri arasında, 'Ermeni Soykırımı' tartışması yaşandı.

'ERMENİLERİN ÖLÜM EMRİNİ VEREN BİRİNİN ADININ CADDELERE VERİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ’

Kanun teklifinin 12’nci maddesi üzerine söz alan DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan, "Biz 1915 döneminde Hristiyan halklara yönelik yaşanan soykırıma yönelik samimi bir yüzleşme beklerken aksine faillerin isimleri kamusal alanlara, sokaklara, parklara, okullara ve anıtları dikilmektedir. Son olarak geçtiğimiz günlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından Altındağ ilçesinde Talatpaşa için bir anıt yapıldı. 1915'te öldürülen, sürgüne gönderilen ve malları gasbedilen Ankara Sancağı'ndaki on binlerce Ermeni için bir anıt dikilmesi gerekirken onların ölüm emrini veren biri için anıt dikilmesi, adının caddelere, okullara verilmesini kabul etmiyoruz. Bir halk için bazı kişiler kahraman olabilir, çok değerli olabilir ama başka halklar için bu insanlar kahraman değil, birer katildir. Dolayısıyla Talatpaşa da bizim için öyledir çünkü yüzbinlerce insanın ölümünden sorumludur" ifadelerini kullandı.

'SOYUT KAVRAMLARLA İNSANLARI İHTAM ETME HAKKINIZ YOK'

Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, DEM Partili Aslan'ın sözlerinin üzerine, "Sayın Aslan ithamda bulunurken somut, ayakları yere basan, ciddi bir şekilde bulunmalısınız. Soyut kavramlarla burada insanları itham etme hakkınız yok. Özellikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın diktiği anıt, Gar Katliamına yönelik dikilmiştir. Bunun ötesi yoktur, lütfen araştırarak konuşun" dedi.

'BENDEN ÖNCE KONUŞMA YAPAN KİŞİYİ LANETLİYORUM'

Madde üzerine söz alan İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, DEM Partili Aslan'a cevaben, "Maalesef görüyoruz ki; bu kürsüye çıkan bazı partilerin mensupları, tarihi çarpıtarak yüce Türk milletine iftira atarak ve burada hainleri kutsayarak konuşma yapmamalıdır. O yüzden benden önce kürsüye çıkarak konuşma yapan kişiyi lanetliyorum. Aslında söyleyecek çok söz var sizlere ama bu aralar tabii özgüven kazandınız. Ama şunu bilin ki Türk milleti olarak ne Talat Paşa'ya ne sözde, 'Ermeni Soykırımı' denilen ve yabancı kaynakların, emperyal güçlerin sizlerin beyinlerine soktukları bu iftiraları asla Türk milleti kabul edemez. Ne Ermeni soykırımı, siz Ermenilerin Türk milletine toplu mezarlar kazarak neler yaptığını bilmiyor musunuz? Her şeyi biliyorsunuz. Bu tehcir kararı sonucunda meydana gelen olayları Ermeni diasporasının söylediği sözleri burada bu kürsüde söyleme hakkına sahip değilsiniz. Sizin yıllardır bu kürsülere çıkıp, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne yaptığınız saldırıları görmezden geldiğimiz oluyor maalesef. Ancak bundan sonra görmeyeceğimizi de ifade etmek istiyorum. Hiç durmadan burada, 'Kürdistan' diyemezsiniz" değerlendirmesinde bulundu.

'NE YAPAYIM YAKASINA MI YAPIŞAYIM'

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Sunat'ın açıklamaları esnasında tepki gösterirken Meclis Başkanvekili Bingöl, 'Sayın Temelli size söz vereceğim. Bir saniye bitirsin, ben gereğini yapacağım. Size de söz vereceğim ama ne yapayım yakasına mı yapışayım?' diye konuştu.

BİRLEŞİME ARA VERİLDİ

Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl ardından İYİ Partili Sunat'ın konuşması sürerken mikrofonu kapattı. Bunun üzerine İYİ Parti Katip Üyesi Denizli Milletvekili Yasin Öztürk itiraz etti. Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, "Sayın Sunat bir saniye, 'Lanetliyoruz' kelimesi çok ağır bir kelime, böyle bir kelime kullanamazsınız' derken Katip Üye Öztürk Meclis Başkanvekili kürsüsüne vurarak, 'Siz de tarafsız olun, olmaz öyle, 'Ermeni Soykırımı' diyor. Böyle olmaz' dedi. Meclis Başkanvekili Bingöl, "Sen ne yapıyorsun? Divan da bağırma, çık. Ayıp ya" ifadelerini kullandı. Katip Üye Öztürk bunun üzerine koltuğundan kalkarak, 'Ben çıkarsam sen kayıt bile alamazsın. Kapatın şurayı, böyle bir şey yok, tarafsız olacaksın. Divanı kapatır mısın?" diye konuştu. Meclis Başkanvekili Bingöl bunun üzerine birleşime 10 dakika ara verdi.

'MECLİS BAŞKANVEKİLİNİ BEN KINIYORUM'

Aranın ardından Genel Kurul yeniden toplandı. Ancak Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl birleşime bir kez daha ara verdi. Aranın ardından toplanan Genel Kurul’da Meclis Divanında Katip Üye Yasin Öztürk yer almadı. Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, savunma yapması için Katip Üye Yasin Öztürk'e söz verdi. Öztürk, "Sayın Başkan 2 gündür Meclis'i yönetiyorsunuz, öncelikle İç Tüzük'ü okumanızı, görevlerinizi hatırlamanızı ve akabinde bütün milletvekillerinin ettiği yemini hatırlamanızı istiyorum. DEM Partili hatip geçmişte Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda etkili olan öncesinde ise Osmanlı Devleti'ni yöneten yöneticilerimizi eleştirirken haddini aşmıştır. Başka bir ülkenin Meclis'inde bu tarz da bir konuşma yapıldığında Türkiye Cumhuriyeti Devleti o ülkenin büyükelçisini çağırıyor ve nota veriyor. Bunu unuttuk mu yoksa ve bu konuşmaya sessiz kalan Sayın Meclis Başkanı, partimizin konuşmacısı Şenol Sunat'ı, öncesinde DEM Parti Grup Başkanvekili söz istediğinde, 'Şenol’un konuşması bitince size söz vereceğim' demesine rağmen süresi tamamlanmadan mikrofonu kapatması için talimat verdi. Ben bunu duymuşken, bununla ilgili kürsüdeki hatibin sözünü kesemezsiniz dememe rağmen kendisi keyfi bir uygulama yaptı. Bu keyfi uygulamayla gördük ki, Meclis'i tarafsız yönetemiyorsunuz. Size tavsiyem bir an önce bu görevden ayrılın. Ben bu kınamayı reddediyorum aksine Sayın Meclis Başkanvekilini ben kınıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

ÖZTÜRK'E KINAMA CEZASI VERİLDİ

Öztürk, Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl'e fiziki bir müdahalede bulunmadığını ifade ederken CHP sıralarından, 'Kürsüye vurdun' şeklinde tepki gösterildi. Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, İYİ Parti Denizli Milletvekili ve Katip Üye Yasin Öztürk'e kınama cezası verilmesine ilişkin kararı oylamaya sundu. AK Parti, MHP, CHP ve DEM Partililerin oylarıyla kınama cezası verildi.

‘TÜRK TARİHİNE KÜFREDİLİYOR’

Kınama cezası üzerine söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Biz bu kınama kararını reddediyoruz. Konuya özne olan arkadaşımız kendisini yeterli derecede ifade etti. Herhangi bir fiziki darbede bulunmadığını, orada yaşanan olaylara karşı Sayın Meclis Başkanının tarafsızlığına gölge düşürmemesi için, Türk tarihine hareketler eden bir milletvekilinin mikrofonunu açık tutarken, bizim milletvekilimiz konuştuğunda o mikrofonu kapatmasına tepki göstererek bir uyarıda bulundu. Bakın bazı hadiseler olduğunda maksadını aşan tavırlar olabilir ama buradaki bir fiziki şiddetten, kınamayı gerektirecek bir olaydan bahsetmek mümkün değil. Hepimiz anayasaya yemin ettik, Türk tarihine küfür ediliyor. Talat Paşaya, bu ülke için can vermiş insanlara hakaret ediliyor" diye konuştu.

'MECLİS BAŞKANLIK MAKAMINA YAPILAN AĞIR SAYGISIZLIK'

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise katip üyenin Başkanlık Divanı kürsüsüne vurmasının İç Tüzük ihlali olduğunu vurgulayarak, "Meclis Başkanlık makamına yapılan ağır saygısızlığı açıklayamadığı için içerik tartışmaya çalışıyor. Bu parlamento da birçok şey konuşulabilir, beğenmediğiniz şeyler de konuşulabilir hatta burada kavga çıktığı da olmuştur. Gerçekten bu kürsüde her şey olabilir. Şuradaki milletvekilleri arzu etmeyiz ama birçok tepkiyi verebilirler ancak Divan da oturan bir üye asla ama asla bunu yapamaz. Bu İç Tüzüğe, Meclis'in geleneğine, yüzyıllık tarihimize de sığmaz" dedi.

'BU ÜLKENİN KURUCUSU TALAT PAŞA DEĞİLDİR'

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise DEM Partili Aslan'ın konuşmasında Türk tarihine hakaret olmadığını aktardı ve İYİ Parti grubuna dönerek, "Dinleyin lütfen, zaten bu üslubunuzla parlamentoyu bu hale sürüklüyorsunuz. Laf atmalarınızla, hamasetle, hakaret ile temiz dil diyoruz, ayrımcılıktan ve nefret söyleminden parlamentoyu kurtaralım diyoruz. Burada hakaret yoktur, tarihi bir saptama vardır. O saptamanın aktarımı vardır. Buna karşın atılan laflar da tutanaklardadır. Hiç kimseye hakaret yoktur, hakarete de karşıyız. Talat Paşa da bu ülkenin kurucusu değildir, bunu da çok iyi bilmek lazım. Samsun da Sivas'ta yan yana gelenler bu ülkeyi kurmuştur. Bu ülkenin kurucuları 1920 Meclis'inde yan yana gelenlerdir. Öyle Türk milliyetçiliği ve hamasetiyle yol alamazsınız" değerlendirmesinde bulundu.

'BURADA YAPILAN DAVRANIŞ GENEL KURUL’A YAPILMIŞTIR'

Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl ise yaşanan tartışmalara ilişkin, "Az önce Divan’da yaşananlara Genel Kurul da olan bütün milletvekillerimiz şahittir. Maksat hasıl olmuştur, ben bu konunun farklı yerlere çekilmesinden yana değilim ama oturduğum koltuğun ne anlama geldiğini ve onun sorumluluğunu çok iyi bilen bir arkadaşınızım. İlk gün bu kürsüde açılış konuşmasını yaparken, cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye ve cumhuriyet ilkelerine nasıl bağlı olduğumu çok net bir şekilde ifade ettim. Ancak burada yapılan davranış benim şahsıma değil, bu makama, koltuğa, Genel Kurul’a yapılmıştır. Maksat hasıl olmuştur, ben kınama cezası konusunda oy kullanan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

GENEL KURUL’DA, 'BAZI KANUN VE KHK'LARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ' KABUL EDİLDİ

Genel Kurul’da yaşanan tartışmanın ardından, 'Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde (KHK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' görüşmelerine devam edildi. Teklif üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından teklif kabul edilerek kanunlaştı. Kanun ile 'Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Buna göre; çeşitli nedenlerle kuvvet komutanlıklarının rütbe karşılama oranlarında eksiklik veya fazlalık oluşması halinde personel ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla rütbe bekleme süreleri Cumhurbaşkanı kararıyla değiştirilebilecek. 'Askeri Okullar, Askeri Öğrenciler, Askeri Fabrikalar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'daki yapılan değişiklikle ise Milli Savunma Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen insani amaçlı mayın veya patlamamış mühimmat temizliğinde kullanılmak üzere yurt dışından getirilecek her türlü araç, makine, teçhizat ve mayın aramak üzere eğitilmiş hayvanlar gümrük vergilerinden muaf olacak.

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU 21 KİŞİDEN OLUŞACAK

Yükseköğretim Kurulu, Cumhurbaşkanınca, rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek suretiyle seçilen 7, üst düzeydeki devlet görevlileri veya emeklileri arasından seçilen 7, Üniversitelerarası Kurulca, Kurul üyesi olmayan profesör öğretim üyelerinden seçilip Cumhurbaşkanı tarafından atanan 7 olmak üzere toplam 21 kişiden oluşacak. Üniversitelerarası Kurulca seçilenlerden 1 ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından atanmayanların yerine yeni adayların seçimleri 2 hafta içinde yapılmadığı takdirde, Cumhurbaşkanınca doğrudan atama yapılacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli olanlardan üyeliğe seçilenlerin kurumlarıyla ilişkileri devam edecek. Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanacak. Vakıf üniversitelerinde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılacak. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil edecek. Yükseköğretim kurumlarında sözleşme ile görevlendirilecek yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısı dolu öğretim elemanı kadrosu sayısının yüzde 2'sini geçemeyecek. Bu kapsamdaki yabancı uyruklu öğretim elemanının yükseköğretim kurumları itibarıyla dağılımı, isim, ücret ve sözleşme örneğinin vizesi, sözleşme süresinin uzatılması ve sona erdirilmesi, Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılacak.

5 BİN NÜFUSUN ÜZERİNDEKİ YERLEŞİM YERLERİNDE BELEDİYE KURULABİLECEK

Kanun ile Ekonomik ve Sosyal Konsey’in çalışmaları da düzenleniyor. Ekonomik ve Sosyal Konsey'in üyeleri ile çalışma usul ve esasları Cumhurbaşkanı tarafından tespit edilecek. Diğer taraftan Cumhurbaşkanı kararıyla belediyelerin kurulmasına imkan tanıyan hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle Belediye Kanunu'nda düzenlemeye gidiliyor. Buna göre, belediye kurulmasına yönelik işlem dosyası valinin görüşüyle birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına gönderilecek ve o yerde belediye kurulabilecek. Öte yandan yeni iskan nedeniyle oluşturulan ve nüfusu 5 bin ve üzerinde olan herhangi bir yerleşim yerinde belediye kurulabilecek. Cumhurbaşkanı kararıyla belediye ve köylerin kaldırılmasını düzenleyen hükümlerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle teklifle tüzel kişiliğin kaldırılmasına ilişkin usul kanuni güvenceye kavuşturuluyor. Buna göre, meskun sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50 bin ve üzerinde olan bir belediyenin sınırına, 5 bin metreden daha yakın duruma gelen belediye ve köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel altyapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda kaldırılarak belediyeye katılacak. Nüfusu 2 binin altına düşen belediyeler köye dönüştürülecek.

YÜCE DİVAN YARGILAMALARI 3 AY İÇİNDE TAMAMLANACAK

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Yüce Divan yargılamasına ilişkin düzenlemeler kanun ile yeniden ele alınıyor. Söz konusu düzenlemeye göre; Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkındaki Yüce Divan yargılamaları 3 ay içinde tamamlanacak, yargılama bu süre içinde tamamlanamadığı takdirde ilave 3 aylık süre içinde kesin olarak tamamlanacak. Yüce Divan’da yargılanacak eski Bakanlar Kurulu üyeleri, askeri yüksek yargı mensupları ve Jandarma Genel Komutanı hakkındaki geçici madde, Anayasa Mahkemesi kararına uygun biçimde yeniden düzenleniyor. Buna göre, 9 Temmuz 2018'den önce görev yapmış Bakanlar Kurulu üyeleri, görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanacak. Kaldırılan Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkan ve üyeleri, başsavcıları ile Jandarma Genel Komutanı, 27 Nisan 2017'den önce görevleriyle ilgili işledikleri suçlardan dolayı Yüce Divan’da yargılanacak. Bu üyelerin, ordu mensubu olmaktan doğan emeklilikle ilgili bütün hakları saklı kalacak.

ÖĞRENCİLERE ÖZEL BARINMA HİZMETİ İZİNLERİ MİLLİ EĞİTİM İLE GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI TARAFINDAN VERİLECEK

Öte taraftan kanun ile birlikte, 'Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de değişikliğe gidiliyor. Buna göre, Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu ve İl Özel İdaresi Kanunu'nda belirtilen izin veya ruhsatlara ilişkin hükümler, öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumlar hakkında uygulanmayacak. Öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumlara kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı, ortaokul ve ortaöğrenim düzeyinde Milli Eğitim Bakanlığınca, yükseköğrenim düzeyinde ise Gençlik ve Spor Bakanlığınca verilecek. Bakanlıklar bu yetkilerini valiliklere devredebilecek. Buna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek. (DHA)