TBMM Genel Kurulunda, 'Meclis başkan vekilliği' tartışması
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un, Gezi Davası kapsamında aldığı 18 yıllık hapis cezası nedeniyle cezaevinde olan Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği iade kararını Meclis'te okutan Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca'ya Genel Kurulu yönetme yetkisi vermemesi tartışmalara neden oldu.

TBMM Genel Kurulu, 'Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Birleşimin açılmasının ardından CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Genel Kurul salonunda toplantı yeter sayısının olmadığını ifade etti. Bunun üzerine Kurtulmuş, herhangi bir tereddütü olmadığı için oylamaya ihtiyaç duymadığını ve Anayasa ile iç tüzüğe göre Meclis Başkanı olarak toplantı yeter sayısının olduğunu söyledi. AK Parti ve CHP sıralarından karşılıklı sataşmalar yaşanınca Kurtulmuş, birleşime 10 dakika ara verdi.
'CUMHUR İTTİFAKI'NIN MECLİS'İ HALİNE GETİRİYORSUNUZ'
Birleşime verilen aranın ardından Genel Kurul’da, CHP Grubu'nun isteği üzerine usul tartışması açıldı. CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, Can Atalay'ın 2 yıldır hapiste kaldığını ve AYM'nin verdiği kararları hatırlatarak, "Biz burada bir Meclis Başkan Vekilinin bir milletvekilinin hakkını, hukukunu korumasını, aslında anayasanın seçme ve seçilme hakkını korumasını ve AYM kararını okutmasını sanki illegal bir iş olarak görüyoruz. Bu kabul edilebilir mi arkadaşlar? Bir Millet Meclisi, milletvekilinin hakkını koruyamıyor ise Meclis'in dışarıda bir saygınlığı kalabilir mi? Ayrıca anayasamızın, iç tüzüğün maddeleri diyor ki, 'Siyasi parti gurupları, Meclis'te güçleri oranında temsil edilirler.' Siz Sayın Meclis Başkanımız, isimlerden bağımsız olarak, MHP ve AK Parti'nin meclis başkan vekillerine Meclis'i yönettiriyorsunuz; Allah rahmet eylesin, sevgili Sırrı Süreyya Önder'in ölümünden sonra sevgili Gülizar Biçer Karaca'ya da söz vermeyerek bu Meclis'i Cumhur İttifakı'nın meclis başkan vekillerinin Meclis'i haline getiriyorsunuz. Bu kabul edilebilir mi? Dolayısıyla Türkiye'de sorumlu bir muhalefet vardır, biz bu Meclis'in çalıştırılmasını ve bu Meclis'in saygın biçimde memleketin sorunlarına eğilerek çözüm üretmesini, sanal gündemlerle oyalanmaması gerektiğini söylüyoruz" ifadelerini kullandı.
'MECLİS BAŞKANININ USUL VE UYGULAMASI ANAYASAMIZA UYGUNDUR'
AK Parti Grubu adına söz alan Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta ise iç tüzüğün 14 ve 15'nci maddesini işaret ederek, "Bir Meclis başkan vekili Meclis başkanının ya da Danışma Kurulunun onayına sunmadan herhangi bir yazıyı, herhangi bir görüşü alıp kendi kafasına göre getirip burada Divan’da okutma hakkına sahip değildir. Bu, kesinlikle başkan vekilinin, Meclis başkan vekilinin yetkisini aşması ve görevini de kötüye kullanmasıdır. Kaldı ki Gülizar Biçer Hanımefendi, Meclis başkan vekilliği yaptığı her oturumda, Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş'un onay verdiği metinleri uygulamıştır ve okumuştur. Ne hikmetse o gün, hem de Sırrı Süreyya Önder'in hasta olduğu özel bir oturumda çıkmış bile ve isteyerek, kasten, korsan olarak, Meclis Başkanının, Danışma Kurulunun onayı olmadan iç tüzüğe de aykırı olarak bu uygulamasını yapmıştır. Bu sebeple, Sayın Meclis Başkanının yapmış olduğu usul ve uygulama iç tüzüğe de anayasamıza da uygundur. Bu konuda Meclis'in itibarını korumak hepimizin görevi, Meclis başkan vekili, iç tüzükte tanımlanan yetkisinin dışında herhangi bir yetkiyi kullanamaz" diye konuştu.
'GÜLİZAR BİÇER KARACA'YA GÖREV YAPTIRILMIYOR'
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, AK Parti'li Usta'nın açıklamaları üzerine söz aldı. Başarır, "CHP Grubu tarafından seçilen Gülizar Biçer Karaca'ya görev yaptırılmıyor ve Leyla Şahin Usta diyor ki, 'Numan Kurtulmuş'un verdiği yetki ve yazıyla burada görev yapıyor.' Hayır, Sayın Numan Kurtulmuş da, siz de, Sayın Gülizar Biçer Karaca da anayasanın vermiş olduğu hakla burada görev yapıyor. Hiç kimse burada bize bir görev tanımlaması ya da bize bir ayar veremez. Eğer bir ülkede Hatay'ın seçilmiş milletvekili cezaevindeyse, Anayasa Mahkemesi açık ihlal kararı vermişse, Yargıtay bu karara direnmişse, Sayın Bekir Bozdağ Anayasa Mahkemesi'nin kararını okumayıp Yargıtay kararını okumuşsa korsan eylem hangisi sormak isterim; korsan eylem hangisi? Anayasayı ayaklar altına alacaksın, Silivri'yi siyasilerin yattığı bir yer haline getireceksin; milletvekili, belediye başkanı, bürokratlar orada bulunacak ve bu hakkı savunacak kadın bir Meclis başkan vekiline görev vermeyeceksin" dedi.
'TUTUMUM DA BİR DEĞİŞİKLİK YOK'
AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta da CHP'li Başarır'a cevap vermek üzere yerinden söz aldı. Usta, Gülizar Biçer Karaca'nın iç tüzüğün 14 ve 15'inci maddelerine aykırı hareket ettiğini ve Meclis Başkan Vekilliği yetkisinin dışına çıktığını ifade etti. Usta, "TBMM İçtüzüğünün 14'üncü maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının görevleri arasında Genel Kurul görüşmelerini yönetmek yer almaktadır. İç tüzüğün 15'inci maddesine göre ise başkan vekillerinin görevi, başkanın yerine Genel Kurul görüşmelerini yönetmektir. İç tüzükte açıkça düzenlendiği üzere görevin asıl sahibi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Genel Kurul görüşmelerini her zaman yönetebilir. Bu açıdan tutumumda bir değişiklik yoktur" değerlendirmesinde bulundu.
GENEL KURUL ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR
Ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, usul tartışmasının sona erdiğini söyledi ve iç tüzüğün 15'inci maddesini işaret ederek tutumunda bir değişiklik olmadığını vurguladı. Genel Kurul, siyasi parti gruplarının temsilcilerinin yaptığı açıklamalarla devam ediyor.
GENEL KURULDA, 'TRT' TARTIŞMASI
TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin Meclis Başkanlığına sunduğu, 'TRT'nin tarafsızlığını kaybetmesiyle ortaya çıkan rejim krizi konusunda genel görüşme açılması' başlıklı önerge görüşmelerine başlandı. Önerge üzerine AK Parti Grubu adına söz alan Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili dünyadaki tüm televizyonların, gazetelerin, haber yaptığı bir yolsuzluk iddiası vardır. Ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinde itirafçılar, belgeler, güvenlik kameralarının kapatılması, jammer cihazlarıyla takipten kaçınılması basit birer ayrıntı değil bunlar ayrıca haber değeri taşıyan kamu olaylarıdır. Bunları haberleştirmek tarafgirlik değil gazeteciliktir. TRT, milletin parasıyla kurulmuştur, milletin televizyonudur. Belediyeler de milletindir. TRT milletin parasıyla yapılan yolsuzlukları millete duyurmak zorundadır ve bunları duyurmaktadır. Sizin tarafsızlıktan istediğiniz eğer gizlilikse siz önce kameraları bantlayamayanları, itirafçı olan itirafçılık için sıraya giren CHP'lileri; şikayetçi olan belediye başkan yardımcılarını, sekreterleri, danışmanları gizleyin. Ondan sonra gizlilikten bahsedelim" ifadelerini kullandı.
'TRT, TİCARET BAKANI ŞİRKETİNDEN BAKANLIĞA DETERJAN SATARKEN NİYE HABER YAPMIYOR?'
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AK Parti'li Kaya'ya cevaben, "Beni üzen, milyonların vergisiyle ayakta duran TRT'nin bu kirli algı yapması. Mehmet Şimşek'in Londra'daki ortağı şu özel uçağa biniyor, bugün tüm kanallar bu olayı konuşuyor. Bu resimdeki adam devletten yaklaşık 11 milyarlık ihale alıyor. Peki, TRT niye bunu haber yapmıyor, söyler misiniz, neden yapmıyor? Ticaret Bakanı şirketinden bakanlığa deterjan satarken Meclis yıkıldı, TRT niye haber yapmıyor? Bu TRT, AKP'nin kanalı mı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kanalı mı? Eğer Ekrem İmamoğlu'nun dosyasında bir tane böyle bir görüntü varsa her şeyi yapabilirsiniz. Bu ülkenin Maliye Bakanı 11 milyar ihale alan İngiltere'deki bir adamla şirket kuruyor, uçakta, her yerde görüntü veriyor; bunun hesabını veremiyorsunuz. Ekrem Bey'in dosyasında böyle bir delil var mı arkadaşlar" diye konuştu.
'ÇAMUR AT İZİ KALSIN MANTIĞIYLA SİYASET YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ'
Genel Kurul'da AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında karşılıklı sataşmalar yaşanırken, AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta söz aldı. Usta, "Elinize aldığınız iki fotoğraf ile ilgili öğlen üçten bu yana, 10 kere aynı şeyi söyledik. Bakan Bey bu konuyla ilgili açıklamasını yapmıştır. Hala inatla aynı şeyi söylüyorsanız, tekrar söylüyorum: Bakan olmadığı dönemde kendi işi olarak gitmiş ve taziyesinin dönüşünde de bindiği bir uçaktan bir fotoğraf; bir endişesi olmadığı için paylaşmış, söyleyecek hiçbir şeyimiz yok. Bir endişesi olsaydı, paylaşmazdı herhalde. Ancak siz şunu açıklayamıyorsunuz, kamuoyuna açık bir otele İmamoğlu ekibiyle gidiyor, o otelin kameraları özellikle bantlanıyor, buna rağmen yine de görüntüleniyor. Bunun mantıklı bir açıklaması ne olabilir? İmamoğlu çorba içecekti de çorba dökülürken gözükmesin diye mi o kameralar bantlandı? İkincisi, efendim, bavullarla jammer taşınmış, sonra da çıkıp şov yaptınız, bavulları açtınız, 'Jammer' var diye. Şimdi itirafçıların ne dediğinden o kadar çok korkuyorsunuz ki elinizde bulduğunuz herhangi bir fotoğrafla gelip kendinizi aklamaktan ziyade, başkasına çamur at izi kalsın mantığıyla siyaset yapmaya çalışıyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.
'ARKADAŞI DA DEVLETTEN 11 MİLYARLIK İHALE ALIYOR'
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AK Parti'li Usta'nın açıklamaları üzerine, "Leyla Hanım dedi ki, 'Göğsünüzü gere gere 'Sayın Ekrem İmamoğlu suçsuz' diyebiliyor musunuz?' Evet, Ekrem İmamoğlu suçsuzdur, iftira atılmıştır, tutsaktır. '3 tane resmi sabahtan akşama kadar sallıyorsun' diyorsun. Bakan, ay, çok üzüldüm, Londra'dan taziyesine özel uçakla geliyormuş. Bu ülkede cenazesine otobüsle gidemeyen milyonlar var. Aynı şeyi söyledin. Ne dedin? 'Bakan, taziyesi için cenazeye gidiyor, arkadaşının özel uçağıyla dönüyor.' Arkadaşı da devletten 11 milyarlık ihale alıyor. Ne güzel değil mi? Ne kadar kolay anlatıyorsun. Peki, Ekrem Bey'in dosyasında böyle 3 tane resim var mı? Gel, göster Hanımefendi. Göster, ben gösteriyorum" dedi.
'BAKAN BEY'İN ÖZEL UÇAKLA YURT DIŞINDAN GELDİĞİNİ SÖYLEMEDİM'
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta yerinden söz alarak CHP'li Başarır'a cevap verdi. Usta, "Ben hiçbir zaman Bakan Bey'in özel uçakla yurt dışından geldiğini falan söylemedim. Türkiye'de, tarifeli uçakla ablasının taziyesine gittiği yerden dönüşte kullandığını söyledim. Yurt dışına gittiğinden bahsetmiyorum" ifadelerini kullandı.
CHP'li Başarır yerinden, 'Dönüşte neyle geldi, Van turizmle mi geldi? Batman turizmle mi geldi?" derken, Usta şöyle devam etti:
"Başkanım, az önce söylediğiniz gibi grup başkan vekillerinin bu şekilde atışmaları doğru değil ama ne hikmetse grup önerileri konuşulurken her siyasi partinin konuşmacısı çıkıyor, konuşuyor, bizim konuşmacımız da en son konuşuyor, CHP illa bunun üzerine mutlaka cevap verme ihtiyacı hissediyor, oradan başlatıyorlar. Eğer, grup önerilerinde böyle bir usul varsa buyurun tartışalım. Her grup önerisinde bizim sözümüzün üzerine siz de bir söz söyleyeceksiniz, böyle tartışacağız, kusura bakmayın. Bu dinlememe usulü, sürekli, 'Ben doğruyum, ben haklıyım' diye bağırıp çağırmak, dönüp dolaşıp aynı şeyleri tekrar etmekle söylediklerinin doğru olduklarını ancak kendileri inanırlar."
GENEL KURUL GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR
Genel Kurul'da Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda (HSK) görev yapacak 5 üye için oylama yapılıyor.
GENEL KURUL'DA, HSK'DA GÖREV YAPMAK ÜZERE 5 ÜYE SEÇİLDİ
Genel Kurul'da siyasi parti gruplarının Meclis Başkanlığına sunduğu araştırma önergelerinin görüşülmesinin ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda (HSK) boş olan 5 üyelik için seçimlere geçildi. CHP Grubu, TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Oluşan Karma Komisyon’da HSK üyeliği için belirlenen 15 aday için yapılan seçimlerde Anayasa ihlali yapıldığını gerekçe göstererek, seçimlere katılmadı. İlk 2 turda yapılan seçimlerde üye tam sayısının 5'te 3'ü sağlanamadığı için adaylar kura çekimiyle belirlendi. Yapılan kura çekimine göre; Yargıtay üyeleri arasından Fuzuli Aydoğdu, Hakan Yüksel, Seyfi Han, Danıştay üyeleri arasından Cengiz Aydemir, öğretim üyeleri ile avukatlar arasından ise Alişan Tiryaki HSK üyeliğine seçildi.